Suların Altındaki Gizem
Her gün başka başka eşyalarımızı kaybederiz ve bulamayız. Ne kadar da can sıkıcı bir durum değil mi? Bulamayınca da aklımız kaybettiklerimizde kalır ama yine de hayatımıza kaldığımız yerden devam ederiz. Sonra da tekrardan bulmak için umut ederiz.
Bu sefer sizinle paylaşacağımız hikaye, şanslı olanların hikayesi. Uzun süredir kayıplara karışmış kamara deniz tabanında yapılan araştırmalar sonucunda Kanada’da daki üniversitelerden biri tarafından keşfedildi. Senelerdir deniz tabanında bulunan kameranın çalışma ihtimali çok azdı. Ama hikayenin tamamını okuduğunuzda bunun tam tersi olduğunu anlayacaksınız.
Kamerayı açmaya çalıştıklarında, hemen fotoğraflarla karşılaştılar.

Suların Altındaki Gizem
Her Şey Aynen Böyle Başlamıştı
15 Haziran 2015 sabah sularında Kanada’nın British Kolombiya eyaletindeki Simon Fraser Üniversitesi’nin Deniz Ekoloji Bölümü dalış ekibi Vancouver Adası’nın kasabası Bamfield’da bir araya gelmişlerdi. Akıllarında denizin derinliklerine dalmak vardı.
Denizin en dibinde neyle karşılaşacakları akıllarının ucundan bile geçmezdi.

Her Şey Aynen Böyle Başlamıştı
Dalgıçlar Bamfield’da Bir Araya Geldi
Batı Kanada’daki Bamfield bölgesi, dalış yapmak için mükemmel bir bölgeydi. Bu ıssız kasabadaki öğrenciler, su altı dünyasındaki yaşam hakkında yeni yeni bilgiler öğreniyorlardı. Su altı dünyasında karşılaştıkları birbirinden güzel canlıların dışında mercanlar ve birçok gemi enkazıyla karşılaşmaları büyük bir ihtimali barındırıyordu. Bu sebeple yeni keşifler için oldukça elverişli bir alandı.
Dalgıçlar sırayla denize girmeye başladılar. İçlerinden birinin çok önemli bir keşif yapmasına çok az kalmıştı.

Dalgıçlar Bamfield’da Bir Araya Geldi
Peki Bu Dalgıçlar Kimlerdi?
Thomas 29 yaşında, Lilly Ann ise 25 yaşındaydı. İkisi de daha önceden de önemli keşifler yapmıştı. Artık bu konu hakkında önemli bilgilere sahiptiler. Bu defa altı kişinin yer aldığı ekipte lider olmaları onları çok heyecanlandırmıştı. çok dikkatli olmaları lazımdı.
Bu zamana kadar birçok önemli keşife imza atmış olmalarına rağmen, kısa süre içinde keşfedecekleri bu güzel Haziran gününü daha da güzel hale getirecekti.

Peki Bu Dalgıçlar Kimlerdi?
Suların Derinlerindeki Nesne
Akıllarındaki izlemek izledikleri methodda, su altı yaşamına dair notlar alıcaklardı, fakat gördüleri şeyle birlikte akıllarındaki tüm plan değişti ve bambaşka bir yönde ilerledi. Tüm ekip okyanusa doğru ilerlemeyi planlıyordu, fakat buzulların altında onların neyi beklediğine karşı tahmin bile yürütemezlerdi.
Dalgıçlardan biri okyanusun en derinine indiğinde görmeye hiç alışkın olmadığı bir nesne bir karşılaştı.

Suların Derinlerindeki Nesne
Denizin Altındaki O Nesne Neydi?
Dalış ekibi bu görev süresince deniz yıldızı, anemon, deniz hıyarı, deniz süngeri ve birçok çeşit balık göreceklerini hayal etmişlerdi. Belki bir ahtapot ya da melek balığı da onlara eşlik edebilirdi. Çünkü bu anlar deniz altı yaşamı hakkında en çok bilgi edinebileceğiniz anlardan biriydi.
Fakat tüm planlarladıklarının aksine, bu sefer buldukları şey öncekilere göre çok farklıydı.

Denizin Altındaki O Nesne Neydi?
Denizin Dibinde Bir Fotoğraf Makinesi Mi?
Dalgıç bir şey bulduğuna dair diğerlerine işaret etti ve gördükleri nesneye doğru ilerlemeye başladılar. Yakınına geldiklerinde nesnenin paslanmış olduğunu ve eski zamanlara ait olduğunu anladılar. Nesnenin şeklini incelediklerinde deniz altında eski bir kamera bulduklarını fark ettiler.
Fotoğraf makinesi zar zor tanınacak haldeydi ve deniz suyu makineye çok zarar vermişti.

Denizin Dibinde Bir Fotoğraf Makinesi Mi?
Fotoğraf Makinesi Çalışıyor Muydu?
Dalış ekibi, kamerayı çok dikkatli bir şekilde yüzeye çıkarmaya konusunda hemfikirdi. Yüksek ihtimalle kamera çalışmayacaktı, ama çalışma ihtimalini de düşünerek bu şansı denemek istediler. Karaya döndüklerinde bu özel keşif için araştırmalar yapmaya başladılar. Tüm ekiptekiler sonucu heyecanla bekliyordu.
Acaba sonuç nasıl olacaktı, tüm uğraşlarına karşın bir sonuç elde edecekler miydi?

Fotoğraf Makinesi Çalışıyor Muydu?
Hafıza Kartında Neler Vardı?
Fotoğraf makinasının çok dikkat ederek tüm parçalarını ayırmaya başladılar, herkes heyecandan nefeslerini tutmuş bekliyordu. Hiç ummadıkları halde siyah, mavi ve renkli hafıza kartı hiç zarar görmemiş halde karşılarındaydı. Gerçekten sanki bir mucize gibi denizin altına hiç zarar görmemişti. 8 gigabaytlık kart tam karşılarında onların incelemesi için duruyordu.
Fotoğraf makinası tüm geçen senelere rağmen karadakilere ışık tutmak için tüm zorluklara göğüs germişe benziyordu.

Hafıza Kartında Neler Vardı?
Hafıza Kartı Çalışıyor Muydu?
Ekipler bu sonuçla karşılaşmayı hayal bile edemezlerdi. Buldukları hafıza kartını dikkatle yumuşak nemli bir bezle temizlediklerinden sonra, güneş ışığında kurumaya bırakıldı. Normal şartlarda su kamera mahvetebilirdi. Bunun olmaması için artık resmen dua ediyorlardı. Aradan birkaç saat geçer ve hafıza kartını bilgisayara takarak denemek istediler.
Sanki bir mucize gerçekleşmişti, bilgisayar kartı tanıdı. Çok fazla fotoğraf vardı.

Hafıza Kartı Çalışıyor Muydu?
Kameranın İçindeki Aile Fotoğrafları
Kameranın sahibi için çok özel olduğu tahmin edilecek fotoğraf yer almaktaydı. Birinin ölümünün ardından serpilen küllerle ilgili fotoğraflardı bunlar. Ekip görür görmez bu fotoğrafların sahibi için manevi değere sahip olduğunu düşündüler.
Ardından fotoğraf makinesinin sahibini bulmak için hepsi seferber oldular.

Kameranın İçindeki Aile Fotoğrafları
Hafıza Kartıdaki Fotoğrafın Gizemi
Lexar Platinum II marka hafıza kartının içinde birçok fotoğraf ve video vardı. En son çekilmiş fotoğraflar 30 Temmuz 2012 yılına aitti. Neredeyse 3 yıldır deniz altında olan bu fotoğraflara erişmek inanılır gibi değildi. Hala ekip hafıza kartının nasıl çalıştığına akıl sır erdiremediler. Son fotoğraflarda 10 kişilik bir grubun fotoğrafları olduğundan dolayı belki de daha rahat şekilde kameranın sahibine ulaşabileceklerdi.
Ekibin düşüncesine göre, fotoğrafta yer alan kişi sayısı arttıkça bu anıların hatırlanma ihtimalinin de artacağı yönündeydi.

Hafıza Kartıdaki Fotoğrafın Gizemi
Fotoğraftakiler Kimlerdi?
Lilly Ann, fotoğrafları sosyal medyada paylaşarak belki bir sonuca ulaşabileceğini düşündü. Birçok kişinin gördüğü ve hayretler içinde kaldığı fotoğraf, sosyal medyada yayılmaya başlamıştı. Hala kime ait olduğu belirlenmemiş olsa da umutlu bekleyiş devam ediyordu. Aradan bir hafta geçmişti hala bir ses çıkmadığından dolayı, Lilly Ann ve Thomas fotoğrafı poster haline getirdi ve tüm Bamfield çevresindeki halk evlerinin panolarına astılar.
Bu sefer bir sonuç alabilecekler miydi?

Fotoğraftakiler Kimlerdi?
İpucuna Doğru Adım Adım
Geçen birkaç günün ardından, kameranın sahibiyle ilgili bir ipucu elde ettiler. Kasabalı biri, fotoğrafın ortasındaki kişiyi tanımıştı. Uzun yıllardır o kişiyle karşılaşmadığından dolayı, nerede yaşadığını hatta hayatta olup olmadığından bile şüpheliydi.
Bu defa başka bir problem vardı…

İpucuna Doğru Adım Adım
Fotoğraf Makinesinin Sahibi
Onları ipucuna ulaşmalarını sağlayan kişi, posterin ortasındaki kişinin Paul Burgoyne olduğu söyledi. Fakat çekilen son fotoğrafın ardından teknesi kaza yapmış ve tüm eşyalarının denizin dibine gitmişti. Kadın, Paul’un o kazadan sağ çıktığını fakat sonrasında bir daha karşılaşmadığını söylemişti.
Artık Lilly Ann ve Thomas’ın elinde bir isim vardı, ve belki de bu isim sayesinde kameranın sahibini bulabileceklerdi…

Fotoğraf Makinesinin Sahibi
Araştırma Devam Ediyor
Internette Paul hakkında kısa bir araştırma yaptılar ve bunun sonucunda Paul’un hayatta olduğunu fakat Vancouver’da yaşamına devam ettiğini öğrenmişlerdi. Hatta bir telefon numarasını bile bulmayı başarmışlardı. Lilly Ann bu numarayı aradı ama Paul’a ulaşamadı. Bu yüzden ona sesli bir mesaj bırakmayı uygun gördü.
Heyecanla Paul’un ona geri dönmesini bekliyordu.
Beklenmedik Buluşma
Paul kısa sürede ona mesaj bırakan Lilly Ann’i aradı. Lilly Ann hemen konuya eski kamerasından bahsederek başlamak istemiyordu. Yüz yüze görüşmeyi teklif eden Lilly Ann’e Paul’un cevabı evet olmuştu, onu neyin beklediğini bilmeden. Aradan bir hafta geçti ve bir kafede buluşmaya karar verdiler. Lilly Ann buldukları kamera ve hafıza kartını da beraberinde getirdi.
Paul görür görmez çok etkilendi ve göz yaşlarını durduramadı.

Beklenmedik Buluşma
Duygu Dolu Anlar
Kamerasını ve çektiği fotoğraflara bir daha kavuşamayacağını düşünen Paul için bunlar inanılmaz bir manevi değer taşıyordu. Fotoğrafta yer alan kişilerden bazıları kısa süre önce vefat etmişti. Bu sebeple Paul oldukça duygusallaşmıştı. Kendini toplardıktan sonra yaşadıklarını Lilly Ann’e anlattı.
Lilly Ann heyecanla Paul’un anlatacaklarını merakla dinliyordu.
Her Şey Aynen Böyle Gelişti…
Teknesi kazada harap olan Paul’un yanında o akşam kamerası varmış. Karşılaştığı kötü hava koşulları yüzünden teknenin hakimiyetini kaybetmişti. Bu yüzden tekne bir kayaya çarpmasın ve alabora olmasın diye çok çaba sarf etmiş. Bu sırada teknedi tüm ekipmanı, kamera da dahil olmak üzere hepsi denize düşmüş.
Paul, ona bu anılarını kavuşmasını sağlayan bir meleğin olduğunu düşündü, çünkü yoksa bir daha bu hikayeyi anlatma ihtimali yoktu.

Her Şey Aynen Böyle Gelişti…
Paul’un Hikayesi
Kurtulmak için hemen kıyıya ulaşmaya çalışan Paul hipotermi tehlikesi atlatmış. Sahildeki kişilerin onu bulmasıyla kurtulan Paul, sahip olduğu birçok eşyaya elveda demek zorunda kalmış. Hepsi denizin derinliklerine gömülmüştü. Kamera’da o gömülen eşyalardan biriydi. Kamerasını bir daha görebileceğine ihtimal bile vermeyen Paul, oldukça şaşırmıştı.
Ta ki Lilly Ann ve Thomas’ın ekibi kameranın izini bulana kadar…
Manevi Değeri Yüksek Fotoğraflar
Hafıza kartında buldukları, birçok kişinin yer aldığı fotoğraf Paul için duygusal bir döneme aitti. Bu fotoğraflara Paul’un tekrar kavuşması inanılmazdı. Bu fotoğraf Paul’un vefat eden anne ve babasına ait küllerin serpildiği güne aitti. Paul, tüm dalış ekibine büyük bir teşekkür etmesi gerektiğini düşündü. Paul manevi değeri çok yüksek olan anılarına tekrar kavuşmanın sevincini derinden yaşıyordu.
Bu yaşadığı mutluluğu paylaşmak ve teşekkür edebilmek için tüm dalış ekibini yemeğe çıkarttı.